Vezikoüreteral Reflü Tedavisi

Vezikoüreteral Reflü Tedavisi

Vezikoüreteral Reflü (Böbrek Reflüsü) Tedavisi

Vezikoüreteral reflü (VUR) ya da halk arasındaki adıyla böbrek reflüsü, idrarın mesaneden böbreklere geri kaçmasıdır. Özellikle bebek ve çocuklarda görülür; tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına ve tedavi edilmezse böbrek hasarına yol açabilir. Güncel kılavuzlar, her çocuk için aynı tedaviyi önermek yerine, reflünün derecesine, enfeksiyon sıklığına, böbrek hasarına ve çocuğun yaşına göre kişiselleştirilmiş bir tedavi önermektedir.

 

vezikoureteral-reflu-bobrek-reflusu-tedavisi

 

Böbrek reflüsü (vezikoüreteral reflü) nedir?

Böbrekler idrarı üretir ve idrar üreter adı verilen ince borucuklarla mesaneye taşınır. Normalde üreterin mesaneye giriş yerinde, idrarın sadece tek yönde akmasını sağlayan bir “kapakçık” mekanizması vardır. Bu mekanizma gelişmemiş veya sonradan bozulmuşsa, idrar mesaneden geri teperek böbreğe kadar ulaşabilir; buna vezikoüreteral reflü denir.

VUR çoğunlukla doğuştan gelir (primer VUR). Daha nadir olarak mesane çıkışında tıkanıklık, nörojen mesane, posterior üretral valv gibi durumlara ikincil (sekonder VUR) olarak da ortaya çıkabilir.

 


 

Bebeklerde böbrek reflüsü: kimler risk altında?

Anne karnında saptanan böbrek genişlemeleri

Gebelik ultrasonlarında böbrek havuzcuğunda (pelvis) genişleme saptanan bebeklerin bir kısmında doğumdan sonra VUR tespit edilir. Prenatal hidronefrozlu bebeklerde VUR görülme oranı yaklaşık %10–20 civarındadır.

Ailede böbrek reflüsü öyküsü

VUR genetik yatkınlık gösterir; reflülü çocukların kardeşlerinde VUR oranı yaklaşık %25 civarındadır. Bu nedenle bir çocukta böbrek reflüsü tanısı konduğunda, özellikle açıklanamayan ateş veya idrar yolu enfeksiyonu öyküsü olan kardeşler de değerlendirilmelidir.

Mesane ve barsak fonksiyon bozukluğu olan çocuklar

Gece-gündüz alt ıslatma, çok sık ya da seyrek işeme, tutma manevraları, ciddi kabızlık gibi barsak-mesane disfonksiyonu (BMD) bulguları olan çocuklarda hem VUR gelişme riski hem de böbrek hasarı riski daha yüksektir.

 


 

Böbrek reflüsü belirtileri

Semptomlar yaşa ve reflü derecesine göre değişir. Ebeveynlerin en sık fark ettiği bulgular şunlardır:

  • Sık tekrarlayan, ateşli idrar yolu enfeksiyonu
  • İşerken yanma, sık idrara çıkma, kötü kokulu veya bulanık idrar
  • Karın veya yan (böğür) ağrısı
  • Bebeklerde açıklanamayan yüksek ateş, huzursuzluk, beslenme bozukluğu
  • Gece alt ıslatma, gündüz idrar kaçırma
  • Uzamış kabızlık, iç çamaşırında dışkı bulaşı
  • İleri vakalarda tansiyon yüksekliği, büyüme geriliği

Forum ve sosyal medya paylaşımlarında annelerin en sık dile getirdiği şikâyetler; “sürekli idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi”, “bebeğin ateşinin sebebini bulamamak” ve “her enfeksiyonda yeniden film ve antibiyotik gerekmesi” şeklindedir.

 


 

Böbrekte idrar kaçağı nasıl teşhis edilir?

Temel laboratuvar testleri

  • İdrar tahlili ve kültürü: Enfeksiyon varlığını, idrardaki lökosit ve bakteri miktarını gösterir.
  • Kan testleri: Böbrek fonksiyonları (kreatinin), elektrolitler ve gerektiğinde iltihap göstergeleri değerlendirilir.

Görüntüleme yöntemleri

  • Ultrasonografi: Böbrek boyutu, böbrek havuzcuğu genişliği ve üreter yapısı değerlendirilir; radyasyon içermez.
  • İşeme sistoüretrografisi (İSUG / voiding sistoüretrografi): Mesaneye ince bir sonda ile kontrast madde verilir ve işeme sırasında film çekilerek idrarın böbreğe kaçıp kaçmadığı ve reflü derecesi gösterilir.
  • DMSA sintigrafisi: Böbrek dokusunda eski veya yeni skar (hasar) olup olmadığını ve her böbreğin fonksiyon yüzdesini gösterir.

 

Ailelerin İSUG sırasında radyasyon ve sonda nedeniyle ciddi kaygı yaşadığı, forum paylaşımlarında sık görülmektedir. Bu nedenle işlem öncesi, çocuk ve aileye sürecin nasıl olacağı ayrıntılı anlatılmalı; mümkün olduğunca az sayıda görüntü ile tanı konulmalıdır.

 


 

Böbrek reflüsü dereceleri

İşeme sistoüretrografisinde reflü, I’den V’e kadar beş derecede sınıflanır. Derece yükseldikçe böbreğe geri kaçan idrar miktarı artar, üreter ve böbrek havuzcuğunda genişleme ve böbrek dokusunda incelme izlenir. I–II. derece hafif, III. derece orta, IV–V. dereceler yüksek dereceli VUR kabul edilir.

Güncel kılavuzlar tedavi kararını verirken; reflü derecesi + enfeksiyon sıklığı + böbrek hasarı + mesane-barsak fonksiyonu + çocuğun yaşı kombinasyonunu dikkate alır.

 


 

Çocuklarda böbrek reflüsü tedavisinde temel yaklaşımlar

EAU/ESPU 2023 güncellemesine göre çocuklarda VUR tedavisi üç temel stratejiye dayanır:​

  1. Yakın izlem (bekle–gör)
  2. Sürekli antibiyotik profilaksisi (SAP)
  3. Cerrahi tedavi (endoskopik veya açık/laparoskopik)

Hangi yolun tercih edileceğine çocuğun risk profili ve ailenin tercihi ile birlikte karar verilir.

Düşük dereceli böbrek reflüsünde (I–II) tedavi

  • Çoğu bebek ve küçük çocukta I–II. derece VUR, yaşla birlikte kendiliğinden kaybolabilir.
  • Bu grupta böbrek hasarı yoksa ve sık ateşli enfeksiyon yaşamıyorsa, yakın izlem (düzenli ultrason ve gerekiyorsa aralıklı İSUG) tercih edilebilir.
  • Aileye idrar yolu enfeksiyon belirtileri öğretilir, ateş yükseldiğinde erken başvuru istenir.

Orta ve yüksek dereceli reflüde (III–V) medikal tedavi

Yüksek dereceli VUR veya tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonu olan çocuklarda, özellikle ilk yıllarda, sürekli düşük doz antibiyotik profilaksisi sık kullanılan bir yaklaşımdır.

  • RIVUR çalışması, profilaksinin tekrarlayan enfeksiyonları yaklaşık %50 oranında azalttığını göstermiş; ancak yeni böbrek skarı oluşumunu belirgin azaltmadığı ve dirençli bakteri gelişimini artırdığı bulunmuştur.
  • Bu nedenle güncel kılavuzlar, profilaksiyi özellikle yüksek dereceli VUR’u, böbrek hasarı veya sık ateşli İYE’si olan, tuvalet eğitimi almamış küçük çocuklara önermekte; düşük riskli çocuklarda ise zorunlu görmemektedir.

Barsak-mesane disfonksiyonunun tedavisi

Alt ıslatma, sıkışma hissi, tutma manevraları ve kabızlık, hem enfeksiyon riskini hem de böbrek reflüsünün sürme olasılığını artırır. Güncel rehberler, BMD’nin mutlaka tedavi edilmesini, gerekirse uroterapi, düzenli tuvalet eğitimi, liften zengin diyet ve laksatiflerle kabızlık tedavisi uygulanmasını vurgular.

 


 

Cerrahi tedavi: idrarın böbreğe geri kaçması ameliyatı

Cerrahi tedavinin amacı, mesane ile üreter arasındaki kapak mekanizmasını yeniden oluşturarak idrarın böbreğe geri kaçmasını kalıcı olarak durdurmaktır. Güncel kılavuzlara göre cerrahi genellikle şu durumlarda önerilir.

  • Sürekli antibiyotik profilaksisine rağmen tekrarlayan ateşli İYE (breakthrough enfeksiyon)
  • Yüksek dereceli (IV–V) reflü + böbrek skarı
  • Antibiyotik intoleransı veya uyumsuzluğu
  • Ailenin medikal tedavi yerine cerrahiyi tercih etmesi

Endoskopik tedavi (STING / HIT / Double-HIT)

  • Mesane içine kameralı sistemle girilerek üreter ağzına jel kıvamında bir madde (genellikle dextranomer/hyaluronic acid) enjekte edilir.
  • Avantajları: İşlem süresi kısa, kesi yok, genellikle aynı gün taburculuk; çocuğun okul/kreşe dönüşü hızlı.
  • Başarı oranı derecelere göre değişir: Düşük-orta dereceli VUR’da %70–90, yüksek derecelide daha düşüktür ve bazen ikinci enjeksiyon gerekir.
  • Forum paylaşımlarında ailelerin en sık merakı; “enjeksiyon maddesi vücut tarafından atılır mı, tekrarlar mı?” ve “işlem sonrası kaç gün idrarında yanma olur?” sorularıdır.

Açık cerrahi (üreter reimplantasyonu)

  • Mesane ile üreter arasında daha uzun bir tünel oluşturarak kalıcı kapak mekanizması sağlanır.
  • Başarı oranı %95–98 gibi çok yüksektir; özellikle yüksek dereceli VUR’da ve daha önce başarısız endoskopik girişimden sonra tercih edilir.
  • Dezavantajları: Kesi, hastanede kalış süresinin daha uzun olması ve kısa süreli mesane spazmlarıdır.

Laparoskopik / robotik cerrahi

Giderek artan sayıda merkezde uygulanmakla birlikte, deneyim gerektiren işlemlerdir. Uzun dönem sonuçları açık cerrahiye benzerdir, ancak ameliyat süresi genellikle daha uzundur ve her merkezde rutin olarak uygulanmamaktadır.

 


 

Ameliyat sonrası süreç ve takip

  • Genellikle çocuklar 1–3 gün içinde taburcu edilir; endoskopik tedavide çoğu zaman aynı gün eve dönülebilir.
  • İlk günlerde idrarda yanma, hafif kanama ve sık işeme görülebilir, birkaç gün içinde düzelir.
  • Çocuklarda, özellikle bilateral ekstravezikal cerrahi sonrası kısa süreli idrar yapamama görülebilir ve geçici sonda gerekebilir.
  • Ameliyat sonrası dönemde en az bir kez ultrasonografi ile obstrüksiyon (idrarın böbrekte birikmesi) açısından kontrol önerilir; bazı merkezler başarıyı teyit için tekrar İSUG isteyebilir.
  • VUR düzeldikten sonra bile; tansiyon, boy-kilo gelişimi ve idrarda protein açısından ergenlik sonuna dek aralıklı takip önerilir.

 


 

Sık sorulan sorular

Bebeklerde böbrek reflüsü kendiliğinden geçer mi?

Düşük dereceli (I–II, bazı III) VUR’lu bebeklerde, özellikle erkek çocuklarda, reflünün çocuğun büyümesiyle kendiliğinden kaybolma olasılığı yüksektir. Bu nedenle böbrek hasarı ve sık ateşli enfeksiyon yoksa ilk yıllarda sadece izlem ve enfeksiyonları hızlı tedavi etmek yeterli olabilir.

Böbrek reflüsü her zaman ameliyat gerektirir mi?

Hayır. Güncel yaklaşımda ameliyat; yüksek dereceli reflü, tekrarlayan ateşli enfeksiyonlar, mevcut böbrek hasarı veya medikal tedaviye rağmen problem devam ediyorsa gündeme gelir. Düşük riskli pek çok çocuk hiç ameliyat olmadan erişkin yaşa kadar sorunsuz ilerleyebilir.

Böbrek reflüsü ameliyatı kalıcı çözüm sağlar mı?

Açık cerrahinin başarı oranı %95–98, endoskopik tedavinin başarı oranı ise reflü derecesine bağlı olarak ortalama %70–90 civarındadır. Yani çoğu çocukta reflü tamamen düzelir. Yine de ameliyat sonrası ilk yıllarda idrar yolu enfeksiyonlarına dikkat etmek ve kontrolleri aksatmamak gerekir.

Sürekli antibiyotik kullanmak çocuğa zarar verir mi?

Düşük doz profilaksi genellikle iyi tolere edilir; en önemli sorun, zamanla bazı bakterilerin kullanılan antibiyotiğe karşı direnç geliştirmesidir. Bu nedenle antibiyotik kararı her çocuk için yarar–risk dengesi hesaplanarak verilmeli ve gereksiz uzun süreli kullanımdan kaçınılmalıdır.

 


 

VUR’lu çocukta ebeveynlerin dikkat etmesi gerekenler neler?

  • Her ateşli durumda (özellikle 38 °C üzeri) idrar tahlili yaptırmak
  • Çocuğun bol sıvı almasını sağlamak, idrar tutma alışkanlığını engellemek
  • Kabızlığı erken fark edip tedavi etmek
  • Takip randevularını aksatmamak, doktor önerisi olmadan antibiyotiği kesmemek

 

Sonuç ve öneriler

Çocuklarda vezikoüreteral reflü (böbrek reflüsü), tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek hasarı ile seyredebildiği için, erken tanı ve uygun tedavi büyük önem taşır. Güncel AUA ve EAU/ESPU kılavuzları, her çocuğun risk profilini değerlendirerek; izlem, sürekli düşük doz antibiyotik ve cerrahi tedavi seçeneklerini kişiye özel kombinasyonlarla kullanmayı önermektedir.

Ebeveynlerin; çocuklarında açıklanamayan yüksek ateş, sık idrar yolu enfeksiyonu veya böbrekte idrar kaçağı şüphesi olduğunda, pediatrik nefroloji veya çocuk ürolojisi uzmanına başvurmaları kritik önem taşır. Doğru merkezde izlenen çocukların büyük kısmında böbrekler korunabilir ve çocuklar ilerleyen yaşlarda normal bir hayat sürebilir.

BUNLAR DA İLGİLİNİZİ ÇEKEBİLİR
RANDEVU AL